19 Mart 2007 Pazartesi

Lokman Hekim ve Şahmeran Söylencesi

Lokman Hekim'in babası da kendisi gibi hekimdir. Ölmeden karısına bir defter verir ve 'Doğacak çocuğumuz eşsiz bir hekim olacak; bilgide yeryüzünde ona yetişecek kimse çıkmayacak. Bu defteri zamanı gelince ona ver," der. Bir süre sonra kadının bir oğlu olur. Adını Lokman koyar. Çağına geldiğinde, tüm çabalara karşın okuma-yazma bile öğrenemez. Evinin geçimini sağlamak için odun­culuk yapmaya başlar.

Bir gün yine odunlarını satmış, yorgun argın eve dönerken canı dolaşmak ister, kır yoluna sapar. Bir inilti duyar. Dönüp baktığında insan başlı, ak, yılan gövdeli bir yaratık görür. Çok korkar. Yılan: "Ey insanoğlu, benden sakın korkma. Ben yılanların padişahı Şahmeran'ım. Yaralıyım. Bana yardım edersen bir gün bunun karşılığını mutlaka öderim," der. Lokman Şahmeran'ı kucağına alır, söylediği yoldan bir mağaranın önüne götürür. Yılan bir şeyler mırıldanır, mağaranın kapısı açılır. Burası eşsiz güzellikte bir yerdir.

Mağarayı bekleyen karayılan Şahmeran'ı sarayına götürür. Şahmeran kısa sürede iyileşir. Aradan kırk gün geçmiştir. Lokman artık eve dönmek istediğini söyleyince, Şahmeran gördüklerini kim­seye söylememesini tembih eder ve: "ölümüm insan elinden olacak, bunu biliyorum. Öldüğümü duyduğunda yapacağın şeyleri sana tek tek anlatacağım. Sakın unutma, dediklerimi aynen yapacaksın," der. Neyin hangi hastalığa iyi geldiğini, ilaçların nasıl hazırlanacağını bir bir anlatır.

Lokman eve döndüğünde bambaşka bir insan olmuştur. Tüm zamanını okumaya, yazmaya, Öğrenmeye ayırmaktadır.

Aradan uzun bir zaman geçer. Şahmeran sarayındaki billur suda evrenin tüm güzelliklerini izlerken, birden gözü Tarsus Beyi'nin kızına takılır. Kıza aşık olur. Yemeden içmeden kesilir. Günün bi­rinde de kızın hamama gittiğini görür. Kızın güzelliği karşısında çılgına döner. Hamama gider. Islak mermerler üzerinden kayıp düşer. Hamamcı ve kızın hizmetkârları Şahmeran'ı göbek taşının üstünde öldürürler.

Günümüzde Eski Hamam'ın göbek taşı bu yüzden kutsal sayılır. Taştaki lekenin Şahmeran'ın kanı olduğuna ve vücudunu buraya sürenlerin tüm dertlerinden kurtulacağına inanılır.
Şahmeran'ın öldürüldüğünü duyan Lokman Tarsus'a gelir. Tarsus Beyi amansız bir hastalığa yakalanmıştır. Vezirin baktığı fala göre Şahmeran'ın gözlerini ve ciğerini yerse iyileşecektir. Vezir, Şahmeran'da olağanüstü güçler olduğunu bildiğinden ilacı kendisi hazırlamak ister. Amacı Tarsus Beyi'ni öldürüp yerine geçmektir.

Lokman da ilacı hazırlamak isteyince Tarsus Beyi işi Lokman'a verir. Lokman, Şahmeran'ın kendisine anlattığı gibi cansız gövdeyi üçe böler ve her paftayı ayrı ayrı kaynatır. Parçalar kaynarken, her biri hangi hastalığa iyi geleceğini söylemektedir. Bu sırada Lokman'ın yanına gelen vezir hasta olduğunu söyleyerek, insanlara olağanüstü güçler veren parçanın suyunu ister. Lokman vezirin kötü niyetini anlar. Kuyruk suyundan verir ve vezir ölür. Gövdenin ikinci suyunu kendi içer. Tarsus Beyi'ne de gerekli ilacı yapar. İlacı içen Bey iyileşir.

Lokman saraydan ayrılıp kırda yürürken birden tüm bitkiler dile gelir. Hangi hastalığa şifa olduklarını söylemeye başlarlar. Okuma yazmayı öğrenmiş olan Lokman bitkilerden duyduklarının tümünü yazmaya başlar. Böylece ünlü “Hikmet ül-Lokman” kitabı ortaya çı­kar.

Hiç yorum yok: