14 Kasım 2007 Çarşamba

Divan Edebiyatının Başlıca Nazım Biçimleri

Gazel
· Sözlük anlamı “kadınlarla âşıkane sohbet etmek”tir.
· Divan şiirinde en çok kullanılan nazım şeklidir.
· Aşk, sevgi, güzellik ve içki konularını işleyen şiirlerdir.
· Lirik bir nazım biçimidir.
· Beyitlerle yazılır. Beyit sayısı 5–15 arasındadır.
· Beyitler arasında genellikle konu bütünlüğü olmaz.
· Gazelde bütün beyitler aynı konuyu işliyorsa bu tür gazellere “yek-ahenk” denir; bütün beyitler aynı söyleyiş güzelliğindeyse bu tür gazellere de “yek-avaz” denir.
· İlk beytine “matla” (doğuş yeri) denir. Son beytine “makta” (kesme yeri, sonuç) denir. Şairin mahlâsını söylediği beyte (genellikle son beyit) “mahlâs beyti” denir. Gazelin en güzel beytine de “beytül-gazel” ya da “şah beyit” denir.
· Kafiye düzeni: aa ba ca da…
· Divan edebiyatında Fuzuli, Baki, Taşlıcalı Yahya, Şeyh Galip önemli gazel şairleridir.

Kaside
· Arap edebiyatından alınmıştır.
· Beyitlerle yazılır
· Türk edebiyatında, din ve devlet büyüklerini övmek için yazılan şiirlerdir.
· Beyit sayısı genellikle 33–99 arasındadır. Ama daha az veya çok da olabilir.
· Kafiyelenişi gazeldeki gibidir: aa ba ca da...
· Türüne, giriş bölümünün konusuna veya redifine göre isimlendirilebilir. Rediflerine göre: Su Kasidesi (Fuzulî), Güneş Kasidesi (Ahmet Paşa)... Konularına göre tevhit, münacat, naat, methiye olmak üzere türlere ayrılabilir.
· İlk beytine “matla”, son beytine “makta”, en güzel beytine “beytül-kasid” mahlâs beytine de “tac beyit” denir.
· Nefi, kasideleriyle meşhurdur.
Kasidenin Bölümleri
1. Nesib (teşbib): Kasidenin giriş bölümüdür. Bir tabiat tasvirinin yapıldığı veya sevgilinin güzelliklerinin anlatıldığı bölümdür. Bu bölümün konuları bahar, kış, yaz, bayram, nevruz, gül, söz ustalığı, gece, savaş, at veya bir güzel olabilir.
2. Girizgâh: Asıl konuya giriş yapmak üzere düzenlenmiş en fazla iki beyitlik bölümdür.
3. Methiye: Kasidenin sunulduğu kişinin, yani padişahın veya bir devlet büyüğünün övüldüğü bölümdür. Bu bölümde abartılı ve sanatlı bir övgü vardır.
4. Tegazzül: Şairin, genellikle methiyeden sonra bir gazel söylediği bölümdür. Her kasidede bulunmaz.
5. Fahriye: Şairin kendini övdüğü bölümdür. Burada da şair abartılı bir ifade kullanır.
6. Dua: Şairin, kendisi ve övdüğü kişi için Allah’tan yardım dilediği bölümdür. Bu bölümde şairin mahlâsı geçer ve bu mahlâs beytine “taç beyit” ya da “şah beyit” denir.

Mesnevi
· Kelime anlamı “ikili, ikişer ikişer”dir.
· İran edebiyatından alınmıştır. İran edebiyatında Firdevsî’nin “Şehname”si ünlüdür.
· Klâsik halk hikâyeleri, destanî konular, aşk hikâyeleri, savaşlar, dinî ve felsefî konuları işlenir
· Konu ne olursa olsun olaylar masal havası içinde anlatılır.
· Divan edebiyatının en uzun nazım şeklidir (beyit sayısı sınırsızdır). 20–25 bine kadar çıkabilir.
· Mesnevi de bölümlerden oluşur: Önsöz, tevhit, münacat, naat, miraciye, 4 halife için övgü, eserin sunulduğu kişiye övgü, yazış sebebi, asıl konu, sonsöz.
· Kafiyelenişi: aa bb cc dd ee...
· Divan şiirinde beş mesneviden oluşan eserler grubuna “hamse” denir.
· Mevlânâ, Fuzulî, Şeyhî, Nabî ve Şeyh Galip hamsesi olan şairlerimizdir.
· Leylâ vü Mecnun (Fuzulî), Hüsrev ü Şirin, Harname (Şeyhî), Yusuf ü Züleyha, İskendernâme (Ahmedî) ise başlıca mesnevilerimizdir.

Rubai
· İran edebiyatından geçmiş bir nazım biçimidir.
· Tek dörtlükten oluşur.
· Kafiye şeması: “aaxa” şeklindedir.
· Kendine özgü aruz ölçüleriyle yazılır.
· Rubailerde şair, dünya görüşünü, felsefesini, tasavvufi düşüncesini, maddi ve manevi aşkını özlü bir biçimde işler.
· Az sözle çok şey söylemek esastır.
· İran edebiyatında Ömer Hayyam; edebiyatımızda ise Mevlânâ, Yahya Kemal ve Arif Nihat Asya önemli rubai şairleridir.

Tuyuğ (tuyuk)
· Türklerin bulduğu ve Divan şiirine kazandırdığı nazım şeklidir. Maninin karşılığı sayılabilir.
· Tek dörtlükten oluşur.
· Kafiyelenişi rubaiyle aynıdır. aaxa
· Manide olduğu gibi cinaslı uyak kullanılır.
· Halk şiirinde 11’li kalıpla söylenen mani biçimindeki şiirlere de tuyuğ denir.
· Aruzun yalnız “fâilâtün fâilâtün fâilün” kalıbıyla yazılır.
· Rubaide işlenen konular tuyuğda da işlenir.
· Edebiyatımızda Kadı Burhaneddin, Nesimi ve Ali Şir Nevai önemli tuyuğ şairleridir.

Murabba
· Bent denilen dört mısralık bölümlerden meydana gelen bir nazım şeklidir.
· En az üç en fazla yedi bentten oluşur.
· Aruzun her ölçüsüyle yazılabilir.
· Her konu işlenebilir. Özellikle felsefî konular ve aşk...
· Kafiyelenişi aaaa bbba ccca ya da bbba ccca ddda ...
· Bazen dördüncü mısralar nakarat olabilir.
· Nedim, Fuzuli önemli şairleridir.

Şarkı
· Türklerin Divan edebiyatına kattığı nazım şeklidir.
· Aşk ve güzellik konularını işler
· Bestelenmek üzere yazılmış şiirlerdir. Bu yüzden bent sayısı azdır.
· Konu genellikle aşk, sevgi, sevgili, içki ve eğlencedir.
· Kafiye düzeni murabbaa benzer. Ama farklı da olabilir:
aaaa bbba ccca ... / aaxa bbba ccca ddda /
aanaan bbban cccan... / aaxan bbban cccan dddan
· Nedim bu nazım şeklinin en önemli şairidir. Enderunlu Vasıf, Enderunlu Fazıl ve Yahya Kemal’in de şarkıları vardır.

Terkib-i Bend
· Bentlerle kurulan uzun bir nazım biçimidir. En az beş en fazla on bentten oluşur. Her bent de beş ila on beyitten oluşur.
· Yaşamdan, talihten şikâyet; felsefi düşünceler, dini, tasavvufi konular ve toplumsal yergilerin işlendiği şiirlerdir.
· Her bendin (terkib-hane, kıta) sonunda vasıta beyti denen bir beyit vardır. Her bendin sonunda farklı vasıta beyitleri kullanılır. Bunlar bentlerden ayrı olarak kendi aralarında uyaklanır.
· Bentlerin kafiyelenişi gazeldeki gibidir.
aa xa xa xa xa xa bb cc xc xc xc xc xc dd ...
(aa aa aa aa aa aa bb cc cc cc cc cc cc dd)
· Edebiyatımızda Bağdatlı Ruhi ve Ziya Paşa bu türün iki önemli şairidir. İkisi de toplumsal konularda yazmıştır.

Terci-i Bend
· Biçim ve uyak bakımından terkib-i bende benzer.
· Farklardan biri vasıta beyitlerinin her bendin sonunda aynen tekrarlanışıdır.
· Konu bakımından da fark vardır: Genellikle Tanrı’nın gücü, evrenin sonsuzluğu, doğanın ve yaşamın karşıtlıkları işlenir.
· Ziya Paşa önemli şairidir.

Halk Edebiyatı Nazım Biçimleri

Anonim Halk Şiiri
Mani
· Sözlü ve anonim edebiyat ürünlerindendir.
· Dört mısradan meydan gelir.
· Yedili hece ölçüsüyle söylenir.
· Sevgi, tabiat, övgü, yergi, evlât sevgisi, ayrılık, hasret ve aşk konularını işler.
· İlk iki mısra doldurmadır, konuya giriş için söylenir. Son iki mısrada ise asıl söylenmek istenen verilir.
· Maniler, düz mani ve ayaklı (cinaslı, kesik) mani olarak iki grupta incelenir. Cinaslı manilerde mısra sayısı dörtten fazla olabilir.
· Genellikle 7'li hece ölçüsüne göre söylenen dörtlüklerdir.
· Kafiyelenişi aaba şeklindedir.

Türkü
· Türkiye'nin sözlü geleneğinde, bir ezgi ile söylenen halk şiirinin her çeşidini göstermek için en çok kullanılan ad "türkü"dür. Özel durumlarda ya da ezginin, sözlerin çeşitlemesine göre ninni, ağıt, deyiş, hava adları da kullanılmaktadır.
· Çağdan çağa ve yöreden yöreye içerik ve şekil olarak değişiklikler gösterebilir.
· Aşk, doğa, güzellik, kahramanlık, sosyal konular türkülerin konusunu oluşturur.
· Türküler aynı zamanda aşık edebiyatı nazım şeklidir. Yani söyleyeni belli türküler de vardır.
· Kendine özgü bir ezgiyle söylenir.
· 8‘li ve 11’li hece kalıbıyla söylenir.
· Bent ve kavuştak olmak üzere iki bölümden oluşur.
· Türküler ezgilerine göre divan, usulsüz, bozlak, koşma, hoyrat, kayabaşı, Çukurova gibi çeşitlere ayrılır.

Ninni
· Anonim ve sözlü ürünlerdendir.
· Türkü çeşitlerinden biridir.
· Çocuğun uyumasının sağlanması ya da ağlamasının durması için, sade bir dille ve hece ölçüsüne göre ezgili olarak söylenen türkülerdir.
· Söyleyeni belli olmayan bu ürünler dörtlüklerden ve nakarat bölümlerinden oluşur.

Âşık Edebiyatı
Koşma
· Âşık edebiyatında en çok sevilen ve kullanılan nazım şeklidir.
· Dört dizeli bentlerden oluşur. Dörtlük sayısı 3–5 arasındadır.
· 11’li hece ölçüsüyle (6+5 ya da 4+4+3 duraklı olarak) yazılır/söylenir.
· Şair son dörtlükte mahlâsını söyler.
· Uyak düzeni: abab cccb dddb... şeklindedir. İlk dörtlük xbxb ya da aaab şeklinde de olabilir.
· Koşmalar genellikle lirik konularda söylenir.
· Aşk, güzellik, tabiat, sevgi vb konular işlenir.
· Koşmalar konularına göre güzelleme, koçaklama, taşlama, ağıt gibi nazım türleri içerir.
· Karşılıklı konuşma (dedim-dedi) biçiminde olanları da vardır.
· Önemli koşma şairleri: Köroğlu, Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan, Gevherî, Erzurumlu Emrah, Âşık Ömer.

Semai
· Aruzla ve heceyle yazılan olmak üzere iki türlü semai vardır. Heceyle yazılanlar koşmaya benzer. Tek fark dizelerin hece sayısıdır.
· Semai sekizli kalıpla yazılır.
· Kendine özgü bir ezgiyle söylenir.
· Dörtlüklerden oluşur. Dörtlük sayısı 3–5 arasındadır.
· Kafiyelenişi abab cccb dddb / aaab cccb dddb / axax bbbx cccx şeklindedir.
· Sevgi, güzellik, ayrılık ve doğa konularını işler.
· Karacaoğlan ve Erzurumlu Emrah bu alanda meşhurdur.

Varsağı
· Toroslardaki Varsak (Avşar) boyunun özel bir ezgiyle söylediği türkülerden geliştirilmiş bir nazım biçimidir.
· Kendine özgü bestesi vardır.
· Epik şiirlerdir. Sert, yiğitçe bir söyleyişi vardır.
· Hayattan ve talihten şikâyet gibi konular da işlenir.
· Hecenin 8’li kalıbıyla yazılır.
· Genellikle “bre, bre hey, hey, be hey” gibi ünlem sözcüklerine yer verilir.
· Kafiyelenişi koşmayla aynıdır.
· Dörtlük sayısı 3–5 arasındadır.
· Dadaloğlu ve Karacaoğlan varsağılarıyla ünlü iki şairdir.

Destan
· Âşık şirinin en uzun nazım biçimidir. (Anonim destanlardan farklıdır.)
· Dörtlüklerden oluşur. Dörtlük sayısı konuya göre değişir. Kimi destanlarda yüzü geçer.
· Savaşlar, kahramanlıklar, ayaklanmalar, kıtlıklar, doğal afetler, salgın hastalıklar, eşkıya ve ünlü kişilerin serüvenleri, gülünç olaylar, toplumsal taşlama ve eleştiri, atasözleri, hayvanlar destanlara konu olur.
· Koşma gibi kafiyelenir: abab (xbxb) cccb dddb...
· Hecenin daha çok 11’li kalıbıyla yazılır/söylenir. 8’li kalıpla söylenenler de vardır.
· Destanların kendine özgü bir ezgisi vardır.
· Destanda da şair son dörtlükte mahlâsını söyler.
· Seyranî ve Âşık Ömer bu alanda ünlüdür.

** Nazım Türleri
Güzelleme: İnsan, tabiat, aşk, sevgi sevgilinin güzelliklerinden bahseden lirik şiirlerdir. En önemli şairi Karacaoğlan’dır.
Koçaklama: Coşkun ve yiğitçe bir üslûpla yiğitlik, kahramanlık ve savaş konularını işleyen epik şiirlerdir. Köroğlu ve Dadaloğlu koçaklama şairi olarak tanınır.
Taşlama: Bir kimseyi veya toplumun bozuk yönlerini eleştirmek için yazılan satirik şiirlerdir. Âşık Dertli, Bayburtlu Zihni, Ruhsâti ve Develili Seyranî önemli taşlama şairleridir. Divan edebiyatındaki adı hicviye’dir.
Ağıt: Sevilen bir kişinin ölümünden duyulan üzüntüyü dile getirmek amacıyla yazılan şiirlerdir. İslamiyet öncesindeki adı sagu, Divan edebiyatındaki adı “mersiye”dir. Anonim halk edebiyatında da ağıtlar olmakla birlikte ağıtlar âşık tarzı Türk edebiyatına aittir. Ezgili ürünlerdir.

Dini-Tasavvufî Halk (Tekke) Edebiyatı
İlahi
· Allah aşkını konu edinen, Tanrıyı övmek, ona yalvarmak için yazılan/söylenen şiirlerdir.
· Özel bir ezgiyle okunur.
· İlâhîleriyle en çok Yunus Emre (XIII. yy.) ünlenmiştir.
· İlâhî, yedili, sekizli ve on birli hece ölçüsüyle yazılır.
· Dörtlük sayısı 3–7 arasındadır.
· Kafiyelenişi koşmaya benzer: abab cccb dddb... İlk dörtlük xbxb ya da aaab şeklinde de olabilir.

Nefes
· Bektaşî şairlerinin yazdıkları tasavvufî şiirlerdir.
· Nefeslerde genellikle tasavvuftaki vahdet-i vücut (varlığı birliği) kavramı anlatılır. Bunun yanı sıra Hz. Muhammet ve Hz. Ali için övgüler de söylenir.
· Nefeslerde kalenderane ve alaycı bir üslûp göze çarpar.
· Edebiyatımızda Pir Sultan Abdal nefesleriyle ünlüdür.

Nutuk
· Tekke önderlerinin tarikata yeni giren dervişlere tarikatın ilkelerini öğretmek amacıyla söyledikleri didaktik şiirlerdir.
Devriye
· İlâhîye benzer. Ezelden beri var olan insan ruhunun Allah’tan gelip tekrar Allah’a dönmesi düşüncesini işleyen şiirlerdir.

Şathiye (Şathiyat-ı Sofiyane)
· Dinin ilkelerinden, inançlardan teklifsizce ve alaycı bir dille söz ediyormuş gibi söylenen şiirlerdir.
· Görünüşte saçma sanılan bu şiirler aslında toplumun ve insanların eleştirisini yapmakta ve tasavvuf kavramlarını anlatmaktadır.
· Bunlara genellikle Bektaşî şairlerinde rastlanır.