23 Şubat 2007 Cuma

DİLLERİN GRUPLANDIRILMASI

Diller, ses, hece, kelime, ek, yapı ve cümle kuruluşu bakımından birbirinden farklı­dır. Bu farklılığa rağmen dil bilimi, diller arasında köken ve yapı bakımından bazı ya­kınlıklar bulmuş ve dilleri buna göre iki gruba ayırmıştır: kökenlerine göre diller, yapı­larına göre diller.

A. Kökenlerine Göre Diller


Bugüne kadar bilinen ve incelenen bütün diller, kökenlerine göre beş dil ailesinde toplanmıştır. Bu dil aileleri; Hint-Avrupa dilleri ailesi, Hâmi-Sâmi dilleri ailesi, Bantu dilleri ailesi, Çin-Tibet dilleri ailesi,Ural-Altay dilleri ailesidir.
Her dil ailesinin de alt kolları vardır.

B. Yapılarına Göre Diller

Diller arasında yapı bakımından üç büyük farklılık görülmüştür. Buna göre de diller; tek heceli diller, çekimli (bükümlü) diller, eklemeli diller olarak üçe ayrılır.

1. Tek Heceli Diller: Tek heceli dillerde her kelime tek heceden meydana gelir. Kelimenin cümledeki an­lamı, yeri veya vurgusuyla belirtilir. Onun için bu dillerde zengin bir vurgu sistemi var­dır: Düz vurgu, alçalan vurgu, yükselen vurgu, alçalıp yükselen vurgu. Bu dillerde ses­leri aynı olan kelimelerin anlamlan vurguyla belirlenir. Çin-Tibet dilleri ailesindeki dil­ler yapıca tek heceli diller grubuna girer.

2. Çekimli (Bükümlü) Diller: Yapıca farklılık gösteren bir başka dil grubu da çekimli dillerdir. Çekimli dillerin özelliği, kelimenin cümle içinde kullanılması veya ondan yeni bir kelime türetilmesi du­rumunda aslının bozulması, değişmesi ve tanınmaz hâle gelmesidir. Kelime kökü çeki­me girdiği zaman başına, ortasına veya sonuna birtakım sesler alır. Kelimenin aslı (kö­kü) tanınamayacak kadar değişir. Hâmi-Sâmi ve Hint-Avrupa dilleri çekimli dillerden­dir.
Örnek: Arapçada harecen 'çıkmak' demektir (kökteki sesler hrc).
Bu fiil kökünden Arapçaya göre türetilen kelimelerden bazıları şunlardır:
hâriç: Dışta kalan, çıkan.
mahreç: Çıkış yeri.
ihraç: Çıkarma, bir yerden, işten atma.
ihracaât: Dış ülkelere mal satma.
hâriciye: Dış işleri.

Görüldüğü gibi kökten yeni kelimeler türetilirken başa (ma, i), ortaya (a,i,e,â) ve so­na (aât, iye) ekler gelmektedir. Hâriç ile ihracaât arasında yapıca pek bir benzerlik kal­mamıştır.

Batı dillerinde görülen düzensiz fiiller (irregular verbs) de bunun gibidir.
Örnek: İngilizcede to go, 'gitmek' demektir. "Gittim." demek için fiili went (I went: Ay vent) şekline çevirmeniz gerekir. Bunun gibi,

to be (tu bi) (olmak) ---------------- was (vaz), were (vör), been (bîn)
to take (tu teyk) (almak) -----------
took (tuk), taken (teykın)
to fly (tu fılay) (uçmak) ------------- flew (fılev), flown (fılovn)

olur.

Fransızcada ise aller 'gitmek' demektir. "Ben gidiyorum." dediğiniz zaman fiil de­ğişir, vais olur (Je vais.). "Gideceğim." demek için de aller fiilini irais biçimine sokul­ması gerekir (J'irais). Aller'le vais ve irais arasında hiçbir benzerlik kalmamış, kelimenin yapısı değişmiştir.
Bu örnekler çoğaltılabilir.

3. Eklemeli Diller: Eklemeli dillerde kökler ve ekler vardır. Kökler cümlede kullanılırken veya onlardan yeni kelimeler türetilirken kökün başına veya sonuna birtakım ekler getirilir. Bu ekler kökün anlamını ya değiştirir ya da cümledeki görevini belirtir. Kökle ek arasında kay­naşma olmaz. Ne kadar ek getirilirse getirilsin kök kendisini korur, kökle ek kolayca ayırt edilir.
Eki kelimenin başında alan dillere ön ekli diller, sonunda alan dillere de son ekli diller denir.
Farsçadaki bî-, nâ-, ber- ekleri (bîtap, nahoş, berbâd);
İngilizcede görülen, Lâtince ve Yunancadan geçen anti- (anti), arch- (arç), auto-(öto), co- (ko), sub- (sab) vb. (antitoxin, archangel, autobiography, cooperation, sub-way) ön ektir.
su-la-y-ıcı-lar-ı-mız (dört ek),
baş-la-t-tır-ama-dık-ı-mız-dan (yedi ek),
bat-ı-lı-laş-tı-ra-ma-dık-lar-ı-mız-dan-dır-lar (on iki ek)

Bu açıklamalara göre Türkçe, köken bakımından Ural-Altay dilleri ailesinin Altay koluna bağlı bir dildir. Ona en yalan dil de Moğolcadır. Türkçe yapı bakımından da ek­lemeli bir dildir. Ural-Altay dillerinin özelliği, sondan eklemeli oluşudur.

Her iki sınıflamayı birleştirerek dilimizin hem kaynak hem de yapı bakımından dün­ya dilleri arasındaki yerini şöyle belirtebiliriz: Türkçe, Ural-Altay dilleri ailesinin Al­tay koluna bağlı sondan ekli bir dildir.

Hiç yorum yok: